top of page

Demokratik Katılım

Yazarın fotoğrafı: Gönen ORHANGönen ORHAN

Güncelleme tarihi: 6 Eki 2022


AÇIK KAPI

veya

Yerel Yönetimlerde Demokratik Katılım

AÇIK KAPI, “seçim” sistemi ile yerel iktidarın kurulduğu Belediyelerde, Belediye yönetimi ve işleyiş mekanizmasının kapılarının kentlilere açılması, yönetenlerle yönetilenler arasında diyalog kurulması, katılımcı yönetimin yollarının açılması yöntemlerinin toplamıdır. Başka bir deyişle, seçimden seçime oy almak için kendisine müracaat edilen kent vatandaşının , “seçmen” olmaktan çıkarak, kendisi için olduğu iddia edilen yerel iktidara katılabilmesi yollarını açan iletişim kanallarının genel adıdır AÇIK KAPI. “Katılım” sözcüğünü çok sevdiğimiz teorik bir kavram olmaktan çıkarıp, günlük yaşamda içselleştirerek, kentli ile kent yönetimi arasında yaşayan bir sözcük haline getirebilmek, seçimle gelen ve atanan kent bürokrasisinin karar ve uygulamalarında kentlilerin söz hakkı olabilmesi için, yani niyetin eyleme dönüşebilmesi, kentlinin yönetime ulaşamaması halinin ortadan kaldırılması için kurulması gereken Halkla İlişkiler ve İletişim sisteminin adıdır AÇIK KAPI.

Seçimle iktidara gelen yöneticilerin, başka bir deyişle seçilmişlerin yeni bir seçime kadar kentliyi “unutmaları”, kentlinin yönetime ulaşamama haline kısaca yabancılaşma diyoruz. Diğer bir bakış açısı ile yaşadığımız kent ve mahalle sakinlerinin ihtiyaçları için aday olunup kazanılan yerel iktidar, yabancılaşma sendromu nedeni ile de kaybedilen yerel iktidara dönüşüyor. Burada sormamız gereken, bir an için “seçim”, “ yerel iktidar” , “yönetim” kavramlarını unutup Kent Kimin? sorusu olacaktır. Eğer kent, en yalın ifade ile kentte yaşayanların ise, Rousseau’nun anlatımı ile “ Yapılar bir kent doğururlar ama bir siteyi yapan yurttaşlardır” diyebiliyorsak, kent yönetimi ile kentli arasındaki engelleri kaldırabiliyorsak o zaman “katılım” sözcüğü de toplumsal içselleştirme haline evirilebilecektir. Bir mahalleyi kentsel dönüşüm amacıyla yeniden kurmak, çocuklar için oyun alanları ve park yapımına karar vermek, kaldırımları yenilemek, sokak hayvanlarını korumak, yaşadığımız alanda AVM yapmak, her şeyden ve herkesten önce o mahallede, o kentte yaşayanların kararı olmalıdır. Üstelik giderek, “mega”, “metropol” kavramları ile kentler “büyükşehir”lere dönüşürken, kentte yaşayanlar “küçülüp” insancıklara dönüşerek kent içerisinde kaybolmakta. Kentler büyüyor, insanlar kaybolup yalnızlaşıyor.

Panzehir katılım,

katılım için iletişim,

iletişim için AÇIK KAPI.

Kentte yaşayanların, kent yönetiminin söz, karar ve eylemlerinde, düşüncelerini belirtmekten öte kent hakkı adına kararların içerisinde olması nasıl sağlanacaktır? AÇIK KAPI Halkla İlişkiler ve İletişim Modeli, kent yönetiminin kentliyi dinlediği, istek-öneri-şikayetlerini aldığı, mahallede yaşayan kentlinin bir seçmen veya vergi mükellefi olmaktan çıkıp yönetimin paydaşı haline geldiği, deyim yerindeyse dört veya beş yıldaki seçmenin, salt seçmen olmaktan çıkıp “günlük seçmen”e dönüştüğü bir sistemdir.

Avrupa Konseyinin 2008 tarihli Yeni Bir Kentlilik İçin Manifesto’su kentlerde katılımcı demokrasiyi ve kentlerin kentte yaşayanlara ait olduğunu vurgulamaktadır. Bu ait olma gerçekte nasıl sağlanır? Antik Yunan’da Atina sitesinde, site yaşamı “söz” üzerine kurulurken nasıl olmuş da her Atinalı yaşamı boyunca toplum yönetiminde mutlaka önemli bir görevi üstlenebilmiş? İktidar, ulaşılamayacak bir tepede değil de “ortada” olabilmiş? Kentin mührünü elinde bulunduracak kişi her gün kura ile belirlenebilir mi? 23 Nisanlarda yönetici koltuğuna oturttuğumuz çocuklarımızı yönetimin paydaşı durumuna getirebilir miyiz?

Kent hakkı adına bu soruları artırabiliriz. Ama bizce daha da önemli soru, seçilmiş yöneticiler buna inanıyor mu? Seçim bitip iktidara geldikten sonra bu soruların kent hakkı adına sorulması ve katılım amaçlı söz, karar ve eylemlerin sorgulanması isteniyor mu? AÇIK KAPI Halkla İlişkiler ve İletişim Modeli kurulmadan önce Halkla İlişkilerin en temel ilkesi olan Bütünlük İlkesi başlangıç düsturu olarak hatırlanmalıdır. AÇIK KAPI, kent hakkı adına bir sistem olarak kurgulanırken, seçilmiş başkan ve atanmış yöneticilerden başlayarak yönetim örgütlenmesi olan bürokraside yer alan bütün çalışanların bu sisteme inanması, AÇIK KAPI’nın kurulması ve işleyişine yardımcı olması, sistemin kendi üzerindeki gereklerini inanarak yerine getirmesi gerekir. Aksi halde yönetim ve bürokrasi direnişi sistemin yaşama geçmesinin engeli olacaktır.

AÇIK KAPI Halkla İlişkiler ve İletişim Modeli bir sistem olarak nasıl kurgulanmalı?

Bunun için yerel yönetimlerin, kentte yaşayanları DİNLEMESİ (göz göze gelmesi, selamlaşması, tokalaşması), DOKUNMASI ve kentlinin YÖNETİME KATILIM araç ve örgütlenmelerinin kurulması gerekir. Yani DİNLE, DOKUN, DÖNÜŞTÜR

DİNLE!

  1. Belediye Hizmetleri Algı ve Beklenti Araştırması: amacı genel olarak belediye sınırlarında yer alan mahallelerde ikamet edenlerin profilini ve belediye hizmetleri algısını yakından tanımak, yerel sorunları ve talepleri ilk elden belirlemektir. Araştırma yaparken metod ve örneklem sonuçları doğrudan etkilediğinden, saha ve kota kontrolü de yapılarak bilimsellik esas olmalıdır.

  2. Muhtar, İhtiyar Heyeti ve Muhtarlar Toplantısı: muhtar ve ihtiyar heyetinin mahallede seçilmiş temsili kişiler olmaları, kent yönetimi açısından belirli zaman aralıklarında yapılacak toplantılar ile mahallelerin sorunlarının bütünsel ve karşılaştırmalı olarak gözlemlenmesine ve planlamaya taşınmasına yardımcı olacaktır.

  3. Mahalle Toplantıları: mahalleli ile yüz yüze yapılacak haberli ve habersiz toplantılar hem mahallelinin sesini doğrudan dinlemeyi hem de yönetimin faaliyetleri hakkında bilgi verme imkanı sağlayacaktır. “halk günü toplantıları” düzenlenerek her mahalleye gidilerek kapalı veya açık alanlarda gündemli gündemsiz toplantılar yapılmalıdır. Alınacak notlar ve değerlendirme sonrası yapılacak geri bildirimler mahalle/halk toplantılarının başlıca amacıdır.

  4. Komşu Meclisleri (Apartman ve Sokak örgütlenmesi): şehirlerin büyümesi ile birlikte mahalle örgütlenmeleri yeterli kalmamaktadır. Apartman ve semt örgütlenmesi olarak komşu meclisleri oluşturularak dinleme faaliyeti insani ölçekte gerçekleştirilmelidir.

  5. Mahalle Meclisi: ilçe ölçeğindeki mahalle meclisleri ile il ölçeğindeki kent konseyi arasında mahalleler arası eşgüdüm, sorunların karşılıklı paylaşılması ve önceliklerin belirlenerek kent konseyine iletilmesi amaçlanır.

  6. STK Toplantıları: kentsel dönüşüm, çevre, sağlık ve benzer birçok konu başlığı için ilgili STK’larla bir araya gelinmesi diğer bir dinleme yöntemidir.

  7. Ortak Aklı Arama Toplantıları: kenti ilgilendiren bir konunun tüm taraflarını bir araya getirerek yapılacak ortak aklı arama toplantıları yerel yönetimlerin dinleme yöntemlerindendir.

  8. Kent Konseyi: yapıları ve çalışma yöntemleri bir kentten diğerine farklılık göstermekle birlikte kent konseylerinin genel işlevi kentteki tüm paydaşları örgütlü veya örgütsüz sivil toplum girişimlerini bir araya getirerek kenti kucaklayan bir ortak akıl oluşmasını sağlamaktır. Yerel yönetimler buradan çıkacak kararları belediye meclis toplantılarında gündem olarak alarak dinleme faaliyetini gerçekleştirebilir.

  9. Halk Oylaması: kent yönetimi kenti ilgilendiren konularda uygulanması tasarlana proje veya alınması düşünülen bir karar ile ilgili kentte yaşayanlarını eğilimini öğrenmek ve kentliyi dinlemek amacıyla halk oylaması yapabilir.

  10. Forumlar: taksim Gezi direnişi sonrası kamusal yaşama ilave olan forumlar kentsel muhalefetin ve kentsel kültürün bir parçası haline gelmiştir. Genellikle haftada bir düzenlenen forumlara katılarak dinleme faaliyeti gerçekleştirilmelidir.

DOKUN!

Dokunmak, dinleme yöntemleri ile elde edilen kentli sözünün, kent yönetimi tarafından örgütlenmeye taşınmasıdır. Yani Belediye Hizmetleri Algı ve Beklenti Araştırmasının sonucundan ne çıkmıştır? Mahalle Toplantılarında dile getirilenler nelerdir? Komşu Meclislerinin ve Mahalle Meclisinin talebi nedir? STK’lar ve Kent Konseyi kent ve kentli için ne öneriyor? Ve bütün bu talepler ortak akıl ile ortak bir plana taşınabiliyor mu? Soru ve arayışları çoğaltabiliriz. Önemli olan SÖZ nasıl cisimleşecektir? Dinleme ile elde edilen sesler nasıl yönetsel faaliyetin bir parçası haline gelecektir?

Burada, DİNLE yöntemlerinin DOKUN örgütlenmesine dönüşebilmesinin etkili yollarından birinin Katılımcı Bütçe süreç faaliyetinin olacağını da belirtelim. Nedir Katılımcı Bütçe? En basit anlatımla, belediye bütçesinin yatırım ve hizmetlere yönelik belirli bir kısmının DİNLE yöntemleri ile sorulup tartışılarak halkın önceliklerine ayrılmasıdır. Yani mahalleli sokağında ne istiyor? Dezavantajlı grupların talepleri neler? Park ve oyun alanları için çocuklar ne diyor? Kadınlar, yaşlılar, engeliler kent yaşamında kendileri için ne talep ediyorlar? Ve tüm bu taleplerin parasal karşılıkları bütçede nasıl veya ne kadarı yer alabilir? Mahallede yaşayanın yerel iktidara katılımının en etkin yollarından biri olan katılımcı bütçe, mahalle ile iktidarın en somut buluşmasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken mahalle ölçeği ile kent ölçeğinin bir araya getirilmesidir. Belediye yönetimi bütün kentin yönetimidir. Uygulanacak bütçenin bütün kent için uygulanacağı gerçeğinden hareketle mahalle ölçeğindeki talepleri kentin bugünü ve geleceğine ilişkin yaşamsal talepleri ile birleştirebilmek, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gençler ve diğer kategorik grupların yaşamsal talepleri ile örtüştürmek gerekir.

Teorik olarak çokça lafını ettiğimiz katılımcılığın ete kemiğe bürünmesi, demokratik katılımın mahallede örgütlenebilmesinin en önemli araçlarından biri olan katılımcı bütçeyi irdelemeye devam edeceğiz.

Gönen ORHAN

Son Yazılar

Hepsini Gör

Katılımcı Bütçe

AÇIK Kapı Yazıları 2 KATILIMCI BÜTÇE Dilimize pelesenk ettiğimiz katılımcı demokrasi yerelde nasıl gerçekleşecek? Teorik olarak...

Comments


bottom of page